Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından her yıl hazırlanan patent raporunun 2020 yılı sonuçları açıklandı. Avrupa Patent Ofisi’ne yapılan patent müracaatlarından derlenen rapora nazaran; 2019 yılında 181 bin 406 adet olan patent müracaat sayısı, 0.7’lik bir artış göstererek 2020 yılında 180 bin 250 adete yükseldi. Destek Patent İdare Şurası Lideri Kemal Yamankaradeniz raporu değerlendirdi
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ve 30’un üzerinde ülkenin yer aldığı EPO 2020 raporuna nazaran, Covid 19’un patent müracaat sayılarına olumsuz manada bir tesirinin olmadığını, toplam müracaat sayılarında bir gerileme olmasa da birtakım ülkelerin bir evvelki yıla oranla müracaat sayılarının düştüğünü söylemek mümkün.En çok patent başvurusu yapan ülke: ABD
2019 yılında 46 bin 177 patent başvurusu yapan ABD, göstermiş olduğu 4’lük düşüş oranına karşın 2020 yılında 44 bin 293 adet müracaat sayısı ile en çok patent başvurusu yapan ülke oldu. ABD’yi sırasıyla 25 bin 954 müracaat sayısıyla Almanya (-3.0) ikinci sırada, 21 bin 841 adet müracaat sayısıyla Japonya (-1.1) üçüncü sırada takip etti. Ayrıyeten açıklanan raporda, Avrupa bölgesinde patent sayılarının yüzdesel dilimini birkaç yıl içerisinde 3 düzeyinden 7 düzeyine taşımış olan Çin 13 bin 432 patent müracaat sayısıyla dördüncü sırada, ve 10 bin 554 patent müracaat sayısıyla Fransa ise (3.1) beşinci sırada yer aldı. Türkiye bir evvelki yıla nazaran en çok artış gösteren ülke Bir evvelki yıla nazaran müracaat sayılarında, Amerika’nın 4, İngiltere’nin 6 Almanya’nın 3 düşüş yaşadığı gözlemlenen raporda, 100’ün üzerinde başvurusu yapan ülkeler ortasında gösterdiği yüzde 26’lık yükseliş ile Türkiye, en fazla artış gösteren ülke olmuştur. 2019 yılında EPO müracaat sayısı 471 iken bu sayı 2020’de 594’e yükselmiştir.
Medikal teknolojiler alanındaki patent müracaatları birinci sırada
Covid-19 salgınının genel olarak patent müracaat sayılarında güçlü bir değişiklik meydana getirmediği gözlemlense de patent müracaatlarına bakıldığında geliştirilen teknolojilerin önemli bir kısmının sıhhat alanında yapıldığı görülüyor. 2020 yılında yapılan patent müracaat sayılarının kıymetli bir kısmını 14 bin 295 müracaat sayısı ile medikal teknolojiler olmuştur. Bu noktada 8 bin 589 müracaat sayısı ile ilaç bölümü, 7 bin 246 adet müracaat sayısı ile biyoteknoloji alanında da patent müracaatları yapılırken, otomotiv, makine ve kimya bölümlerinde düşüş yaşandığı gözlemlenmiştir. Raporda yer alan sektörel bazdaki dağılıma nazaran, medikal teknolojileri sırasıyla 14 bin 122 adet ile dijital irtibat ikinci sırada, 13 bin 097 müracaat sayısı ile bilgisayar teknolojileri üçüncü sırada, 11 bin 346 adet müracaat ile elektrikli makine, alet, teknoloji alanı dördüncü sırada ve 9 bin 020 müracaat sayısı ulaşım alanı beşinci sırada takip etmiştir.
En çok patent başvurusu yapan marka: Samsung
Yayınlanan bu raporda yer alan, şirketlerin yaptığı patent müracaat sayılarına baktığımızda ise; ülke bazında en çok patent başvurusu yapan ülke ABD olmasına karşın, şirket bazında baktığımızda yaptığı 3 bin 276 adet müracaat sayısı ile Güney Koreli teknoloji devi Samsung birinci sırada yer alıyor. Samsung’u sırasıyla 3 bin 113 patent müracaat sayısı ile Huawei ikinci sırada, 2 bin 909 müracaat sayısı ile LG üçüncü sırada, bin 711 müracaat sayısı ile Qualcomm dördüncü sırada, bin 634 müracaat sayısı ile Ericsson beşinci sırada takip ediyor.
Rapor sonuçlarını pahalandıran Destek Patent İdare Şurası Lideri Kemal Yamankaradeniz, yayınlanan bu bilgiler aslında kıymetli bir uyarıcı ve yol gösterici niteliğindedir. Ülke olarak patent sayılarımızı her geçen gün daha da artırabilmemiz için katma pahalı kesimlere odaklanılmalı, patentin lokomotifi olan büyük işletmelerin önlerindeki mahzurlar kaldırılmalıdır. Ar-Ge alanına yapılan yatırımlar dünya standartlarına getirilmeli, patent bilgi tabanlarından bilgi üretimi yapılmalıdır. 2020 yılı ve sonrasına pahalandıran pek çok küresel rapora nazaran, sıhhat bölüm dinamiklerinin değişeceğini, yeni iş modellerinin gelişeceğini görüyoruz. Giyilebilir teknolojiler ve taşınabilir sıhhat uygulamalarının yaygınlaşması hastalıkların önlenmesine, teşhisine ve tedavisine yönelik gerçek vakitli datalar sağlayacak. Başta akademik kurumlarla olmak üzere çeşitli kuruluşlarla iş birlikleri üzerine konseyi Ar-Ge modeli ön plana çıkacak. Bu noktada sıhhat iktisadının ülke iktisadına sağladığı katma kıymeti göz önünde bulundurursak, Türk bilim insanlarının yaptığı buluşların korunması ve geliştirdikleri yeni eserler ve tıp bölümündeki Ar-Ge çalışmalarının patentlenmesi büyük kıymet taşıyor. Ayrıca patent başvurularımızın artması noktasında üniversitelerimizin de başka bir yeri var, üniversitelerimiz odağına yüksek teknolojiyi yerleştirmelidir. “ dedi.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
