DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, Haber Global’de Buket Aydın’ın sunduğu ‘Koltuk’ programına konuk oldu. Gündemdeki sıcak mevzuları kıymetlendiren Babacan, 2018 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerine ait tartışmalara da açıklık getirdi. Babacan şu tabirleri kullandı:
‘Cumhurbaşkanı savlardan rahatsızsa savcılara sinyal versin’
“Netflix dizilerinden daha ağır izlenen bir dizi serisi var, altıncısı çıktı. Sayın Erdoğan ‘Çetelerle, mafyayla gayret ederiz’ diyor. Et o vakit. Yapılması gereken savcılığın resen devreye girmesidir. Yargı resen hareket etmediğine nazaran vazife Meclis’e düşüyor. Soruşturma kurulu kurulmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun da harekete geçmesi lazım. Susurluk’ta devreye giren DDK niçin bugün devreye girmiyor? Adeta irin fışkırıyor her yerden. Bunlardan rahatsızsa Cumhurbaşkanı’nın çabucak DDK’yı devreye sokması lazım.‘Savcılarımız uyuyor mu, niçin bunu yalnızca izliyorlar’ desin, bir saat içerisinde savcılık süreci başlar. Lakin sinyali vermiyor, bağımsız olması gereken yargı da sinyali alamadığı için harekete geçemiyor.”
‘Mescid-i Aksa hepimizin kutsalı, din kimsenin monopolünde değil’
“Geçen gün bana ‘İçimizdeki Mescid-i Aksa yıkıcıları’ diyor. Onu da açıktan söylemiyor, gazetecinin kulağına üflüyor. Açıktan söyle de karşılığını duy. Mescid-i Aksa hepimizin kutsalı. Türkiye’deki tek dindar genel lider o mu? İslam dini kimsenin monopolünde değil. İki söz ederse, bizden yirmi söz duyar. Onu da bilsin, ölçülü ve dikkatli hareket etsin. Siyasi rakip olabiliriz fakat siyasi rekabeti dinimizin kutsallarına bulaştırmasın, İsraillilerin yaptıklarıyla karşılaştırmasın. Sonra bir diğer genel lider emsal bir şey yaptığında küplere biniyor, tazminat davaları açılıyor.”
‘Siyasi ikballeri tehlikeye girince PKK’yla bile yakınlaşabiliyorlar’
“Sayın Erdoğan HDP’yle bazen yakınlaşmış, bazen uzaklaşmış, bazen terörist ilan etmiştir. Bir tutarlılık yoktur. Biz daima hukuk bazında hareket ediyoruz. Anayasa’ya nazaran kurulduysa tüm siyasi partilerle diyalog içinde oluruz. Bahsettiğimiz bir siyasi parti. 2019 İstanbul seçimlerinden evvel hükûmet ne yaptı? Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT’de konuşturmadı mı? Sayın Bahçeli de Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan yazdığı mektup konusunda ‘Böyle mektup var, dikkate alın’ dedi. Demek ki neymiş? Zora girince, sıkışınca, siyasi ikballeri tehlikeye girince bırakın HDP’yi, PKK’yla bile yakınlaşabiliyorlar. Sonra ‘HDP’li bakan olabilir, haydi saldıralım’ diyorlar. Ya siz kendi yaptığınıza bakın, tüm yanlışları anlatacağız.”
‘2018 cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili üç büyük palavra var’
“Diyorlar ki ‘Önce Tayyip Erdoğan için adaylık imzası attı, sonra CHP’nin adayını destekledi. Bir de bunu saklı yaptı’. Burada üç büyük palavra var. Baskın seçim periyodunda cumhurbaşkanının bağımsız ve tarafsız olması birinci tercihimdi. 100 bin imzayla aday olup öbür partiler tarafından desteklenmesinin Türkiye için çok daha yeterli sonuçlar getireceğine inandım. ‘Hem AK Parti milletvekili hem de diğerine dayanak veriyor’ diyorlar. Oburu kim? AK Parti’nin kurucusu, birinci başbakanı ve birinci cumhurbaşkanı. 9 gün içinde birinci tercihim gerçeklemeyince ikinci tercihim olan, AK Parti’nin ikinci başbakanı ve ikinci cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’la ilgili küme kararına katıldım. Zati küme kararlarının bağlayıcı niteliği var. Sayın Gül’ün adaylık işi mutlaka olmadıktan sonra ikinci tercih olarak Sayın Erdoğan’ı destekledim.”
‘Yanlışa dayanak vermek istemediğimi dünya âlem biliyordu’
“Gizli yapılmasına gelince… AK Parti küme toplantısı varken İstanbul’dayım. Küme toplantısına katılmadığım sonraki gün bütün gazetelerde haber. Dünya âlem biliyor ki ben yanlış şeylere dayanak vermek istemiyorum. İstanbul’daki görüşmelere bilinmeyen gidecek insan THY’nin tarifeli uçağıyla masraf mi? Sayın Gül’ün Ayazağa’daki ofisinde gündüz gözüyle yapılan toplantılara katılır mı? AK Partili milletvekillerinin en az yarısı benim o süreçte olduğumu biliyordu.”
‘Asıl ihanet unsur ve pahalara uymamaktır’
“Sayın Erdoğan ‘2017 referandumu kampanyanın yüzleri’ diye liste hazırlamış. Beni de yazmış, ‘miting yapmanızı, televizyonlara çıkmanızı istiyor’ diye Genel Merkez’den aradılar. ‘Beni dinleyen hayır oyu verir’ dedim. Soranlara yanıt verdim. Ankara’da bir belediye lideri, dar çerçeve bir toplantıda anlattıklarımı ‘Ali Babacan iki saat konuştu, ağzından ‘evet’ çıkmadı’ diye Genel Merkez’e şikâyet etmiş. İnanmadığım şeyi savunamam. Ben unsurlara sadık kaldım. Asıl ihanet nedir? Unsurlara ve kıymetlere uymamaktır. Siyasete girerken ortaya koyduğumuz prensipler ve kıymetler vardı: Ehliyet, liyakat, adalet, hakkaniyetti.”
‘Sorun varsa Erdoğan niye kalmam için ısrar etti?’
“AK Parti’den ayrılacağımı ve yeni bir parti kuracağımı söylemek için Sayın Erdoğan’ı ziyaret ettiğimde bana ısrarcı oldu. Benimle ilgili problemler varsa ‘Gitme, kal’ diye niye ısrarcı oldu? Niye daha sonra kalmam için ısrar ettiğini basına açıkladı?”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
