Çocukların bir hastalıkla ilişkilendirilmesi kadar berbat bir senaryo yoktur. Fakat birtakım hastalıkların adresi çocuklar olabiliyor. Bu noktada karşılaşılan hastalıkların başında ise Wilms tümörü geliyor. Lakin sanılanın bilakis küçük omuzları büyük hastalıkları korkusuzca taşıyabiliyor. Bu noktada ebeveynlere büyük iş düştüğünü tabir eden Avrasya Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Kılınçaslan, tedavi usullerini anlatıyor.
Wilms tümörü nedir?
Wilms tümörü, çocukluk çağında böbrekte en sık rastlanan berbat huylu solid yani kistik olmayan bir tümördür. Görülme sıklığı 7-10/1 milyon olan olayın 80’ini 5 yaşın altındaki çocuklar oluşturur. İki taraflı Wilms tümörü hadiselerinde hastalık daha erken yaşta ortaya çıkar. Hastalık, erkeklerde kızlara oranla daha sık görülmektedir.
Wilms tümörü iki böbreğe birden yayılabilir
Wilms tümörlerinin makûs tarafı çabuk büyümeleri ve erken periyotta kardeş tümörler (metastaz) oluşturma eğilimine sahip olmalarıdır. Wilms tümörlü hastaların yaklaşık 10 kadarında şimdi birinci teşhis sırasında metastazlar bulunmaktadır. Bu kardeş tümörler (metastazlar) bilhassa böbrek etrafındaki lenf düğümleri içinde, akciğer ve karaciğerde görülmektedirler. Kimi çocuklarda Wilms tümörü birinci evreden itibaren yalnızca bir böbrekte değil, her iki böbrekte de görülmektedir.
Risk faktörleri;
- Göze rengini veren iris katmanının olmaması durumu Wilms tümörü hastaların 1‘inde görülür.
- Denys-Drash sendromu (Wilms tümörü, böbrek hastalığı, dişi görünümünde erkek mevcudiyeti ve iki taraflı inmemiş testis varlığı)
- WAGR sendromu (Wilms tümörü, Aniridi, genital anomaliler ve zeka geriliği)
- Wilms tümörü ile birlikteliği olan başka durumda da Beckwith-Wiedemanın sendromudur. Bu hastalıkta böbrek taşında ve karaciğer üzere organlarda büyüme gözlenir. Ayrıyeten bunlara ek olarak lisanda büyüme ve omfalosel eşlik edebilir.
Bu belirtiler Wilms tümörünü ele veriyor
- Hastaların 90’ında karında kitle mevcuttur.
- İdrarında kan bulunması,
- Yüksek ve tekrarlayan ateş,
- İştahsızlık,
- Kilo kaybı,
- Tansiyon yüksekliği,
- Bulantı ve kusma da semptomlara eşlik edebilir.
Tümörün açılarak karın bölgesine yayılması ile yaygın karın ağrısı ve karında hassasiyet oluşabilir. Tümörün böbreğin toplardamar sistemine ulaşması ile varikosel ve karında asit; daha ileri kainatta tümörün sağ kalbe yayılmasına bağlı olarak kalp yetersizliği üzere tablolar gözlenebilir.
Wilms tümöründe teşhis prosedürleri;
Doktor çocuğun fizik muayenesini yapacak ve aile hikayenizi kaydedecektir. Aşağıda belirtilen testler dahil diagnostik testler de isteyebilir;
- Böbrek fonksiyonunu pahalandırmak için kan testleri,
- Tam kan sayımı,
- Abdominal röntgen yahut ultrason,
- BT taraması,
- Karında şişlik görülen çocukta yapılacak bir batın ultrasonografisi ve gerekirse batın tomografisi teşhis koydurucu olabilir.
- Bu tümörün en sık akciğere metastaz yapıldığı için akciğer grafisi ve gerekirse toraks tomografisi çekilmelidir.
Bu testler ve usuller tabibin gerçek bir teşhis koymasına yardımcı olur. Teşhis konulduktan sonra hastalığın ne kadar ilerlediğini saptamak için diğer testler yapılacaktır. Tedavi ve teşhis kanserin evresine bağlıdır.
Başarı talihi çok yüksek
Wilms tümörü son 20-30 yılda tedavi muvaffakiyetinde en çok gelişme olan kanser tiplerindendir. Düzgünleşme talihi erken evre ve âlâ özelliklere sahip olaylarda 90 civarındadır. İleri evre hastalıkta bile hayat talihi yüksektir.
Tedavi süreci
Tanı sırasında hastalık ne kadar az ilerlemiş ise kişinin tedaviye verdiği karşılık da o kadar yüksek olacaktır. İlerlemiş hastalıklarda ise hastalığın denetim altına alınması daha sıkıntı olacağından süreç biraz daha zorlayıcı olabilir.
Tümörün büyüklüğü ve bedendeki yaygınlığına nazaran tedavi planı yapılır. Wilms tümörlü bir hastanın tedavisi birinci olarak operasyon (ameliyat) ve kemoterapi kombinasyonundan oluşur. Tedavi ekseriyetle bir kemoterapiyle (ilaçla tedavi) başlar. Bunun hedefi, tümörü küçültmek ve daha kolay ameliyat edilebilecek boyuta getirebilmektir. Birtakım hastalarda ise tedaviye ameliyatla başlanır. Bu ameliyatın gayesi tümörü ve muhtemelen mevcut metastazları almaktır. Ameliyatı ekseriyetle bir (diğer) kemoterapi takip eder. Ameliyattan sonra tümör evresine ve/veya metastaz bulunmasına bağlı olarak tümör bölgesinin ek olarak ışınlanması (radyoterapi) gerekebilir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
