İstanbul Çağdaş Sinema, Türk Tuborg A.Ş ve Fransız Kültür Merkezi’nin katkılarıyla düzenlediği çevrimiçi gösterim programında, Selma Gürbüz’ün “Dünya Diye Bir Yer” standındaki bayanlarından esinlenerek Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı bayan direktörlerin sinemalarından bir seçki sunuyor. Tunus’tan Kenya’ya uzanan bu sinemalar 21. yüzyılda bayan olma hallerine, dişil güce, bayanın toplumsal ve kültürel rollerine bakıyor. Programda, 7 Şubat’ta hayatını kaybeden, Arap dünyasının en kıymetli bayan sinemacılarından Moufida Tlatli de Erkeklerin Mevsimi sinemasıyla anılıyor.
Asla Yalnız Programı
RAFIKI, 2018
15-17 Nisan 2021
Yönetmen: Wanuri Kahiu
Oyuncular: Sheila Munyiva, Samantha Mugatsia, Neville Misati
İki bayan ortasındaki aşkı anlatan Rafiki, kendi ülkesi Kenya’da yasaklandıktan sonra birinci defa Cannes’da izleyici karşısına çıktı. Mahalledeki oğlanlarla futbol oynayan, üniversiteyi bitirdikten sonra hemşire olmak isteyen Kena ile kız kümesiyle hip-hop dansı eden ve renkli rasta saçlarıyla dikkat çeken Ziki’nin yeni filizlenen bağlantıları, muhtarlık yarışında rakip olan babaları ve mahalle baskısı yüzünden zora girer. Sinema, artık hepimize tanıdık gelen bu yasak istek öyküsünü mor, pembe üzere canlı renklerle bezeli görsel gücüyle aktarırken, iki karakter ortasında şimdi işlenmemiş o karmaşık enerjiyi sonuna kadar taşıyan başrol oyuncularıyla da cezbediyor.
USTURA, 2014
17-19 Nisan 2021
Yönetmen: Kaouther Ben Hania
Oyuncular: Mohamed Slim Bouchiha, Jallel Dridi, Moufida Dridi
Film “Ustura” lakaplı, motosikletiyle yanlarından geçerken bayanları gerilerinden bıçaklayan bir adamın izini sürer. Bu “sahte belgesel”, eski devlet lideri Bin Ali’nin 2003 yılında “Tunus halkı her daim güvendedir” dediği konuşmasıyla başlıyor. Ustura, diktatörlükten şeriata geçiş yapan bir ülkede bayan hakları, devlet baskısı ve sansür üzere bahisleri içten ve mizahi bir yaklaşımla ele alıyor. Bu yıl Tunus’un Oscar adayı olan Derisini Satan Adam (The Man Who Sold His Skin) ile gündeme gelen Ben Hania, kendisi şaibeli olan gerçeği lakin biçimsel olarak belgesel, içerik olarak kurmaca olan bir çizgide anlatabileceğine inanıyor, izleyeni de buna inandırıyor.
KAHROLASI FASULYELER, 2013
19-21 Nisan 2021
Yönetmen: Narimane Mari
Oyuncular: Adlane Aïssani, Amir Nourine, Bilal Azil
Tarih kadar ağır bir yemek olan fasulyeyi hazmetmek, tarihi hazmetmek kadar zordur. Direktör bu birinci uzun metrajında Fransa’nın 132 yıllık sömürüsünü, bağımsızlık savaşını, kahramanlık yahut acıları çocuklar üzerinden, oyunbaz, gerçeküstücü bir lisanla anlatıyor. Fasulye yemekten artık gına gelen bir küme çocuk, Fransız kışlasından yemek çalmaya karar verir ve olaylar gelişir. Yarı doğaçlama, tekrar çekim olmaksızın dokuz günde çekilen sinema, Cezayir gençliğinin dolup taşan çiğ ve çılgın gücünü yakalıyor. Çoğunluğu erkek olsa da, çetenin iki kız üyesi yemek pişirmeleri istendiğinde onlara “bu savaşın tek sahibi siz değilsiniz!” karşılığını vererek bağımsızlık gayretinde haklarını argüman ediyorlar. Belgesel ile kurmacanın deneysel bir karışımı üzere olan Kahrolası Fasulyeler trajedinin provasını yaparken, sanrılı sinematografisi, Zombie Zombie’nin elektronik müziğiyle eğlenceli, umut dolu bir fabla dönüşüyor.
ÜMMÜ GÜLSÜM’ÜN PEŞİNDE , 2017
21-23 Nisan 2021
Yönetmen: Shirin Neshat
Oyuncular: Neda Rahmanian, Yasmin Raeis, Mehdi Moinzadeh
Sanat dünyasında yerleştirmeleriyle tanınan Tatlı Neşat’ın bu ikinci uzun metrajı bir meta-sinema örneği. Başrolünde, “Mısır’ın Bülbülü”, “Doğu’nun Yıldızı” üzere isimlerle de anılan, dünyanın en büyük müzikçilerinden biri olarak kabul edilen Ümmü Gülsüm’ün biyografik sinemasını çekmek isteyen, Neşat üzere İran kökenli sürgün bir direktör var. Sinema, Gülsüm’ün mana, değerini ve birebir vakitte bayan olarak yerini ve zorluklarını diğer bir bayan sanatkarın gözünden anlatırken, 20. yüzyılın ortasındaki Mısır divasıyla bugünün bayan sinemacısı ortasında zikzak dokuyor, kamera önü ve gerisindeki olaylar ve hisler birbirinin içine geçiyor.
ERKEKLERİN MEVSİMİ, 2000
23-25 Nisan2021
Yönetmen: Moufida Tlatli
Oyuncular: Rabiah Ben-Abdullah, Sabah Bouzouita, Ghalia Benali
7 Şubat’ta hayatını kaybeden, Arap dünyasının en kıymetli bayan sinemacılarından biri olan Moufida Tlatli’nin ikinci uzun metrajı. Sinema laiklik ile şeriat ortasında kalmış bir toplumda iki farklı nesil bayanın değişen rollerini, bayan olma hâllerini inceliyor. Tunus’ta çalışmaya giden kocalarını yılın yalnızca bir ayı görebilen bayanların çocuklarıyla birlikte yaşadıkları Djerba Adası’nda geçen sinema, ismindeki üzere erkeklerin değil bayanca bir dünyada geçiyor. İncelikle örülmüş kıssası, epik anlatımı, güçlü sinematografisi ve karakterleriyle toplumun kurallarına nazaran değil, kendi istedikleri üzere yaşamak isteyen bayanları anlatan dokunaklı ve zevkli bir sinema.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
