İnsan bedenindeki yağ, evrimsel açıdan cinsimizin devamlılığı için değerli bir artıdır. Zira yağ bedenin potansiyel gücüdür. İnsan bedeninin yağa olan muhtaçlığı, birinci çağlarda avlanma için gerekli enerjiyi sağlama, av bulunamayan periyotlarda ömrün devam etmesi üzere zorunluluklarla doğmuştur.
Yani bedenimizdeki yağ, bilhassa kış periyotlarında avın az bulunduğu ve ısınamadığı vakitlerde hem kollayıcı hem de güç kaynağı olmuştur. Davranışların jenerasyondan nesile aktarılmasının sonucunu 2 kümede ele alan Teşebbüsçü Başı kurucusu Kaan Gülten, insanların aileden kalan davranışsal miraslarını konservatif yani muhafazacı yahut gelişime açık yani yenilikçi olarak kıymetlendirmektedir.
Aslında genlerimizle gelen bu davranış biçimi kendi aile yaşantımızın bir mirası olarak devam etmeye başlamış. Yani ailenin beslenme ve hayat usulü jenerasyonlar uzunluğu aktarılacak birer özellik niteliği taşımaya başlamıştır. Yokluk içinde yaşamış ailenin yaklaşımı çocukların davranışlarında ortaya çıkarak, sahip olduğu besinlere daha sonra sahip olamama ihtimaline karşılık tüm kaynakları en süratli formda tüketme eğilimindedir. Bunun ayrımı doyduktan sonra da tabakta kalan yemeği yemeye devam etmek olarak yapılabilir. Bunun sebebi ileriki periyotlar ve kıt şartlar için yağı biriktirme eğilimidir. Tıpkı davranış birden fazla beşerler için kalori açısından sınırsız kaynak erişimi olmasına karşın kilo alan beşerler açısından da görülmektedir ve bu davranış para üzere bedeli olabilecek her şey için tasarruf yapma alışkanlığı olarak ortaya çıkar.
Rastgele bir zorluk görmemiş ailenin çocuklarındaki yaklaşım daha yenilikçi yani risk alabilen yapıda olmaktadır. Doyduktan sonra yemeğe devam etmeme, fiyatsız de olsa istemediği besinleri tüketmeme ve geleceği için telaşlı olup da daima tasarruf modunda olmama biçiminde ortaya çıkmaktadır. İşte bu durum sizin gereksiniminiz olan besinlere daha sonra da ulaşabileceğiniz fikrine sahip olduğunuz ve rastgele bir maddi birikim yapma noktasında çok bir gerilim taşımayacağınızın göstergesidir. Yani hayata karşı risk alabiliyorsunuz.
İşte tüm bu sebeplerle kilolu insanları tabi ki altında bir sıhhat sorunu yatmıyorsa, teşebbüsçü olarak görmemiz çok düşük bir ihtimaldir. Yalnızca garanti gelire odaklanır, gelecek için ebediyen tasarruf yapar, besinin da çok tasarrufu ile ağır bir yağ kütlesi ruhsal olarak müdafaacı ve geleceğe dair savunmacı yaklaşma içgüdüsüne sahiptir.
Yenilikçi tahsile sahip şahıslar ise risk alabilir, sahip oldukları kaynaklara gelecekte de ulaşma konusunda kaygı taşımadığı için amaçları doğrultusunda bunları çarçabuk tüketebilecek esneklikte bulunmaktadır.
Teşebbüsçü niyet yalnızca proje, fikir ve ticaretle ilgili değildir. Hayatımızın her alanında bu baş yapısı kendisini gösterir.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
