İSTANBUL, 24 Şubat 2021 / B2PRESS Bilgisayar ağları, aygıtlar ve bu aygıtlardaki dataların yetkisiz erişim ve akınlara karşı korunması manasına gelen siber güvenlik, internete bağlı milyarlarca aygıt ve kullanıcıları için hayati değer taşıyor. Maddi ve manevi kayıplar başta olmak üzere, önemli sonuçlar doğurabilen siber güvenlik açıklarına karşı, dünyada pek çok ülkenin harekete geçtiği görülüyor. Siber güvenliğin NATO tarafından kara, deniz, hava ve uzaydan sonra beşinci harp alanı olarak tanımlandığına dikkat çeken yerli siber güvenlik şirketi Berqnet Firewall Genel Müdürü Hakan Hintoğlu, Türkiye’deki siber güvenlik ekosistemine dair değerlendirmelerde bulundu.
Hintoğlu, “Siber güvenlik artık ülke ve kurumlar için dijital bir savaş alanına dönüştü. Çünkü siber güvenliğin olmadığı bir ortamda insan sıhhati, özel hayatın kapalılığı, ticari ve ekonomik büyüme ve ulusal güvenliğin büyük tehdit altında olduğu yadsınamaz bir gerçek. Bu bağlamda, ulusal siber güvenliğimiz, bu alanda teknolojiler geliştiren yerli şirketlerimizin sayısı kadar sağlam olduğunu söylemek yanlış olmaz. Pazarda yerli ve ulusal tahlillerin hakimiyet kazanması için hem üretim hem tüketim tarafında teşviklerin olması ve insan kaynağı geliştirmeye yönelik faaliyetlerin artması çok büyük kıymet taşıyor.” dedi.
“Türkiye siber güvenlik pazarı, olması gereken hacmin dörtte biri kadar”
Türkiye’deki siber güvenlik pazarının yaklaşık 300 milyon dolarlık hacme sahip olduğunu belirten Hakan Hintoğlu, “Bu düzey, yazılım ve donanım tahlilleri ile hizmetlere karşılık geliyor. Hizmetler dışında kalan pazarın 90’ı yabancı eserlerin hakimiyetinde. Pazar, olması gereken hacmin lakin dörtte biri seviyesinde olduğu için yerli yatırıma daha fazla muhtaçlık duyuluyor. Dünya siber güvenlik pazarının lokomotifi pozisyonundaki ülkelere baktığımızda ise çok sayıda şirket ve geniş tahlil yelpazesiyle büyük bir ekosistem oluşturduklarını görüyoruz.” tabirlerini kullandı.
Hintoğlu, misal bir ekosistemin ülkemizde kurulması konusunda yürütülen çalışmalara da değindi: “Siber güvenlik teknolojilerinin geliştirilmesi ve dünyayla rekabet edebilmesi hedefiyle 2017’de kurulan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin faaliyetlerini çok önemsiyorum. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından hazırlanan Bilgi ve İrtibat Güvenliği Rehberi’nin de oldukça ufuk açıcı bir çalışma olduğuna inanıyorum. Rehberdeki 12 temel amaçtan birincisi, yerli ve ulusal siber güvenlik eserlerinin kullanımını teşvik ederek bu alanda üretim yapılmasının önünü açıyor. Sırf bu maksat bile çok değerli. Kamu otoritesinin takviyesi, büyük kurumlar, teşebbüsçüler ve STK’ların katkılarıyla siber güvenlikte dışa bağımlılıktan kurtulacağımıza inancım tam.”
“Global bir oyuncu olarak ülke iktisadına katkı sağlamayı amaçlıyoruz”
Siber güvenlik alanında dışa bağımlılığı azaltmak maksadıyla değerli adımlar attıklarına da değinen Hakan Hintoğlu, “2015 yılından bu yana Berqnet Firewall eser ailesiyle işletmelerin siber güvenlik, kanunlara uyumluluk ve internet idaresi gereksinimlerini karşılamak için çalışıyoruz. Bu topraklarda doğup büyümüş bir kurum olduğumuz için siber güvenlik ihraç eden bir kapasite oluşturmayı, ülkemize karşı bir gönül borcu olarak görüyoruz. Bu kapsamda, yurt dışı satışlarımız birinci etapta yakın coğrafyamızda başladı ve bu durum sürdürülebilir büyüme stratejimizin değerli bir modülü haline geldi. Şu anda Avrupa ve Orta Asya’dan seçtiğimiz ülkelerde altyapı çalışmaları yürütüyoruz. 5 yıl içinde gelirlerimizin üçte birini yurt dışından elde etmeyi hedefliyoruz. Öncelikli maksadımız Azerbaycan ve Kazakistan üzere ülkelerin yer aldığı Bağımsız Devletler Topluluğu’nda ve seçtiğimiz Doğu ve Batı Avrupa ülkelerinde kıymetli bir siber güvenlik oyuncusu olmak. Orta vadede ise farklı kıtalarda yer alan büyük pazarlarda yerimizi alacağız. Küresel bir siber güvenlik oyuncusu olmak, ülkemizin iktisadına ve teknoloji geliştirme ekosistemine daha fazla katkıda bulunmak temel emelimiz.” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
